- Kessler Sendromu, uzay çöpü yoğunluğu arttıkça çarpışmaların artarak uzay faaliyetlerini tehlikeye atacağını öngörüyor.
- SpaceX’in Starlink projesi 7.000’e yakın uydu fırlattı ve bunlar LEO’daki uyduların çoğunluğunu oluşturuyor.
Kessler Sendromu, uzay çöplerinin çarpışmalar sonucu artarak insanlığın uzaya erişimini kısıtlayabileceği bir senaryodur. NASA bilim insanı Donald J. Kessler tarafından 1978’de öne sürülen bu teori, alçak dünya yörüngesindeki (LEO) nesnelerin yoğunluğu kritik bir seviyeye ulaştığında çarpışmaların kaçınılmaz hale geleceğini öngörüyor. Bu durum, uyduların işlevsiz hale gelmesine ve yeni enkazların oluşmasına neden olur.
Bu sendrom, telekomünikasyon, GPS, hava durumu tahminleri gibi birçok uydu tabanlı teknolojiyi tehdit ediyor. Çarpışmalar sonucu yörüngede oluşacak enkazlar, uzay görevlerini zorlaştırabilir ve uzay istasyonlarına ya da Ay ve Mars gibi hedeflere yolculukları tehlikeye atabilir. Uzay turizmi ve uydu internet projeleri de bu risklerden doğrudan etkilenir.
Bu sorunu önlemek için FCC ve Avrupa Uzay Ajansı, görevlerini tamamlayan uyduların yörüngeden beş yıl içinde çıkarılmasını zorunlu kıldı. Ayrıca, uzay çöpünü aktif olarak temizlemek için ağlar, zıpkınlar ve sürtünme yelkenleri gibi yenilikçi çözümler geliştiriliyor. SpaceX, Starlink uydularını LEO’da düşük irtifaya yerleştirerek çarpışmaları önlemek ve doğal yörünge bozulması ile enkazı azaltmak için adımlar atıyor.
Yazının tamamını ve İngilizce halini okumak için tıklayınız…