Pasifik Okyanusu’na dağılmış ada ülkeleri, Çin ve ABD arasındaki deniz yolları, derin su limanları ve stratejik varlıklar üzerindeki rekabetin merkezinde yer alıyor. Lowy Enstitüsü’nün “Büyük Oyun” olarak adlandırdığı bu rekabette, bölgenin Asya, Kuzey Amerika ve Avustralya arasındaki stratejik konumu öne çıkıyor.
Çin, diplomatik ilişkiler, altyapı projeleri ve kalkınma finansmanı aracılığıyla bölgedeki etkisini artırırken, ABD ve Avustralya gibi geleneksel ortaklar da nüfuzlarını koruma çabasında. Bununla birlikte, bölgedeki bu yoğun ilgi, iyi yönetişim ve şeffaflık için bir tehdit oluşturuyor.
Bölge, iklim değişikliği nedeniyle yükselen deniz seviyeleri ve Covid sonrası kalkınma kayıplarıyla da mücadele ediyor. Çin, limanlar, havaalanları ve telekomünikasyon gibi altyapı projeleriyle bölgedeki varlığını güçlendiriyor. Bu, özellikle Tayvan’a karşı diplomatik üstünlük sağlama ve güvenlik alanında yeni anlaşmalar yapma çabalarında kendini gösteriyor. ABD ve müttefikleri ise son yıllarda bölgedeki diplomatik varlıklarını artırarak Çin’e karşı denge sağlamaya çalışıyor. Ancak, bu büyük güçlerin stratejik projelere odaklanması, yoksullukla mücadele, eğitim ve sağlık gibi yerel ihtiyaçların göz ardı edilmesi ihtimalini arttırıyor.
Yazının tamamını ve İngilizce orjinal halini okumak için tıklayınız…