Klasik Felsefe, ruh sağlığı ve iyi yaşam için evrensel ilkeler sunar. Modern toplumun ruh sağlığı sorunları, geçmiş bilgelikten kopuşla ilgili olabilir. Klasik metinler unutuldukça, insanlar daha az dengeli ve tatmin edici bir yaşam sürüyor. Bu eserlerin tekrar öğretilmesi, daha sağlıklı bir toplum için önemlidir.
1- Dengeli Yaşam Sürmek Yunan filozofu Hippokrates, “her şeyin fazlası zararlıdır” ilkesini savunmuştur. Ona göre, aşırılık hem zihinsel hem de fiziksel hastalıkların yaygın bir kaynağıdır. Aşırı yeme, aşırı diyet, aşırı tembellik veya aşırı egzersiz gibi durumlar, bedenin veya ruhun dengesini bozabilir.
Benzer bir öğreti, Çin’in klasik metni Tao Te Ching’de de görülür. “Kâsenizi ağzına kadar doldurun ve taşar” şeklindeki ifade, aynı noktayı vurgular: Dengeyi koruyun, aşırılıklardan kaçının.
2-Deneyimlerin Gelip Geçici Olduğunu Kabul Etmek Vaiz Kitabı’nda, “Her şeyin bir zamanı vardır” ifadesi yer alır. Yani, yaşamımızda her tür deneyim var ve hepsi zamanla gelip geçecektir. Budizm’in anicca kavramı da benzer bir öğretiyi ifade eder: Dünyadaki her şey değişir.
Bu kavram, kabul ve kararlılık terapisi (ACT) gibi psikoterapi yaklaşımlarında da yer alır. Bu terapiye göre, zihinsel hastalık, insanların hissettiklerini hissetmelerine veya duygularını bırakmalarına izin vermediklerinde ortaya çıkabilir.
3-İyi Niteliklere ve İyi Eylemlere Bağlanmak Platon, “İyi” olarak adlandırdığı bir yüce gücün, sevgi, bilgelik, dürüstlük, şefkat, sabır gibi iyi niteliklerin kaynağı olduğuna inanır. Bu düşünce, Aristoteles’in “Nikomakhos’a Etik” adlı eserinde de yansıtılır. Ona göre, mutluluk ve kişisel tatmin, erdemin pratiğinden gelir.
Bu nitelikler, anlamlı bağlantılar kurmak, kariyer ve ailede tatmin bulmak için önemlidir. Aynı zamanda kaygı, stres, depresyon, öfke ve yorgunluk gibi durumlarla başa çıkmada da yardımcı olabilir.
4-Bozulmuş İçsel Diyaloglardan Kaçınmak Çoğu psikiyatrik tanı, bir şekilde bozulmuş içsel diyaloglarla ilişkilidir. Örneğin, depresyondaki insanlar, içsel olarak her şeyde kötü olduklarını veya dünyanın kötü olduğunu düşünebilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bu tür bozulmuş içsel diyaloglara odaklanan modern bir terapi yaklaşımıdır.
Yazının tamamını ve İngilizce orijinal halini okumak için tıklayınız…