- Avusturya’nın genel seçimlerinde aşırı sağ FPO partisi birinci sıraya yerleşti.
- FPO’nun Nazi geçmişi ve AB karşıtı duruşu, koalisyon müzakerelerinde sorun yaratıyor.
Avusturya’nın genel seçimlerinde aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPO), %29,1 oy oranıyla birinci oldu. Parti lideri Herbert Kickl, ülkenin ilk aşırı sağcı başbakanı olmak istiyor, ancak koalisyon için ortak bulma konusunda zorluk çekebilir. Başbakan Karl Nehammer’ın Avusturya Halk Partisi (OVP) ise %26,2 ile ikinci sırada yer aldı. Seçimde göçmenlik ve ekonomi üzerine yoğunlaşan tartışmalar, oyların büyük kısmını aşırı sağa kaydırdı. FPO’nun Nazi geçmişi, diğer partilerin koalisyon kurma konusundaki çekincelerine neden oldu. ÖVP, yalnızca Kickl olmadan FPO ile koalisyon yapmaya sıcak bakıyor.
FPO, Avrupa’daki aşırı sağ partiler arasında son dönemde ciddi bir yükseliş yaşıyor. Parti, İslam karşıtı politikaları, Rusya ile yakın bağları ve AB eleştirileri ile dikkat çekiyor. Bununla birlikte, Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, Kickl’in hükümet kurma çabalarını engelleyebileceğini belirtti. Çünkü Kickl’in AB karşıtı tutumu ve Rusya’nın Ukrayna işgaline yönelik sessizliği, özellikle cumhurbaşkanının tepkisini çekiyor. Geleneksel olarak seçimde birinci gelen partiye hükümet kurma görevi verilirken, bu sefer farklı bir süreç yaşanabilir.
Kickl’in FPO’su, Avrupa genelinde aşırı sağın yükseldiği bir dönemde kazandığı bu zaferle, özellikle göçmen karşıtı ve AB eleştirileriyle dikkat çekiyor. FPO’nun Nazi geçmişi nedeniyle halk arasında tartışmalar devam ederken, partinin Rusya ile olan ilişkileri de uluslararası arenada dikkat çekiyor. FPO’nun başarısı, Avusturya’nın AB ile ilişkileri ve iç politikası açısından önemli sonuçlar doğurabilir.
Yazının tamamını ve İngilizce orijinal halini okumak için tıklayınız…