İsviçre Maliye Bakanı Karin Keller-Sutter, ABD borç seviyesi ve Avrupa’daki borç seviyelerinin uluslararası finansal istikrar için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Keller-Sutter, İsviçre’nin disiplinli mali politikalarının ülkeyi COVID-19 pandemisi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin getirdiği ekonomik zorluklara karşı koruduğunu belirtti. Ancak, diğer ülkelerin, özellikle Fransa ve ABD’nin, aşırı borçlu olduklarını ve bu durumun hareket kabiliyetlerini sınırladığını söyledi. ABD’deki borç seviyelerini “zaman bombası” olarak nitelendiren Keller-Sutter, Ağustos başındaki mini borsa crash’inin bir uyarı niteliğinde olduğunu ekledi.
Keller-Sutter, yüksek borç seviyelerinin yalnızca bu ülkeler için değil, aynı zamanda İsviçre için de bir risk oluşturduğunu ifade etti. İsviçre’nin bu tür finansal tehlikelere karşı dikkatli olması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Credit Suisse‘in çöküşü sonrası UBS’e getirilen ek sermaye gerekliliğini savundu. Bu gerekliliğin İsviçre bankacılık sistemini gelecekteki krizlere karşı korumak için zorunlu olduğunu dile getirdi. UBS CEO’su Sergio Ermotti’nin eleştirilerine rağmen, bu süreçte siyasi kararların önemine vurgu yaptı.
UBS’in merkeziyle ilgili spekülasyonlara da değinen Keller-Sutter, bankanın kendi kararlarını alması gerektiğini belirtti. İsviçre hükümetinin, büyük bir İsviçre bankasının ülke ekonomisi için faydalı olduğuna inandığını ifade etti.
Yazının tamamını ve İngilizce orijinal halini okumak için tıklayınız…